İnternette her kaynakta bulacağınız basit anlatımını yazıyorum.
Ehliyet, genel anlamda hak ehliyeti tanımı ile bilinen hukuki terimdir. Hukukta yetkin olma niteliğidir.
Sağ doğmak koşulu ile ana rahmine düştüğü andan ölüme kadar olan dönemde herkesin sahip olduğu medeni haklardan (evlenme, mülk edinme vb.) yararlanma yeteneğidir. Kişilerin hak ve borçlara sahip olabilme yeterliliğidir. Tanınan bir hak değil, hak sahibi olabilme şartıdır. Gerçek kişilerde doğum, tüzel kişilerde kanuna uygun şekilde kurulmak ile kazanılır.
Buraya kadar “ehliyet nedir?” sorusunu yanıtlamış olduk.
Çevremize bir bakalım. Gerçekten işin gerektirdiği ehliyete sahip yani işinin ehli kaç kişi sayabilirsiniz?
Gerçekten bir işte ehil olmak, günümüzün temel sorunlarının başında geliyor.
Mesela adam arazöz arkasında sulama işçisi, ancak ince fidanlara tazyikli su sıkılmaması gerektiğini bilmiyor. O zaman işin ehli değil. Bu sebeple nereyi sulasa, orası yeşereceğine kuruyor. Adeta suladığı yerde ot bitmiyor.
Mesela kişi araç kullanıyor. İşi şoförlük ancak sabrı yok. Tahammülü yok. Hatta yol bilgisi yok. Bu kişi gerçekten şoförlük yapabilir mi? Yapamaz. Ama ülkemizde yolların haline bakınca, bal gibi de yapıyorlar. Doğal olarak trafik arapsaçı ve tımarhane manzaraları sunuyor.
Mesela kişi siyaset yapıyor. İşi halkın menfaatine politikalar üretmek, geleceğe yönelik projelerle refahı arttırmak. Fakat işin aslı sadece kendi menfaatini ve ikbalini düşünüyor. Halkın beklentileri ise onun için söylem malzemesi olmaktan öteye gitmiyor. Bunlar yüzüne vurulduğunda bahaneler üretiyor. Sonuç olarak geride kaybedilen yıllar bırakıyor.
Sözün özü ehliyet konusu önemli okurlarım.
Kişi o ehliyetle kanıtlı olan kabiliyetlerini sadece şahsını korumak, geliştirmek ve yüceltmek amaçlı kullanırsa, toplumun aynı alanda nasıl davrandığını önemsemezse, ortaya çölleşmiş coğrafya, kazalarda binlerce can yitiren memleket ve geleceğe dair umutlarını yitirmiş bir ülke bırakıyor.
Mühim olan ehliyet değil, o ehliyetin hakkını verebilmek.
Yoksa herkes kendine göre işin ehli.
Ehil kişilerce yönetilen bir toplum olabilmek dileğiyle.
Hoşçakalın