Bebeklerde anne sütünün önemi

Bebeklerde anne sütünün önemi

Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Hatice Bulut, bebeklerde bağışıklığın güçlendirilmesi hakkında bilgi verdi.

Bebek bağışıklığını güçlendiren 5 adım

Çocukların ya da yetişkinlerin bağışıklık sisteminin güçlenmesi sürecinde beslenmenin ve çeşitli egzersizlerin önemi çok büyük. Ancak iş, bebeklerin bağışıklık sistemine gelince kafalar karışabiliyor. Ebeveynlerin merak ettiği bebek bağışıklığının güçlenmesinde ise anne sütü büyük önem taşıyor.

“Yine mi burnu akıyor?”, “Bebeğim öksürüyor”, “Acaba doğru giydiremiyor muyum da hasta oluyor?”, “İlk zamanlar hastalanmamıştı”, “Ne yapabilirim de hastaneye gitmeyiz?” gibi cümleler pek çok ebeveynin ortak söylemi. Genellikle ebeveynler, bebeklerinin hastalanmaması için ellerinden geleni yapıp, hekimlere de vitamin takviyelerinden, beslenme programına kadar pek çok soru sormaktadır. Bebek bağışıklığının güçlenmesi ve onların hastalıklardan korunmasını sağlamak için birçok yol bulunmaktadır. Bu yolları şöyle sıralamak mümkündür:

1)    Anne sütü: Antikor olarak adlandırılan savunma sistemi askerleri, bebeklere annelerinden plasenta aracılığı ile geçmekte ve bebekleri yaklaşık 6 aylık oluncaya kadar çeşitli hastalıklara karşı korumaktadırlar. Bundan sonraki koruma ise bebeklerin anne sütüyle aldıkları antikorlar tarafından sağlanmaktadır. Anne sütünde bulunan “immünoglobulin A” bağışıklık ve hastalıklardan korunma için önemlidir. Ayrıca  “laktoferrin”  olarak adlandırılan başka bir anne sütü bileşeni ise; gelişmek için demire ihtiyaç duyan bakterilerin çoğalmasını demiri bağlayarak önlemektedir. Bir başka önemli bileşen ise anne sütünün prebiyotik içeriğidir.  Anne sütündeki prebiyotikler; bebek bağırsağında bulunan  “Bifidobacterium bifidum” olarak isimlendirilen faydalı bakterilerin gelişimini destekler. Böylece bebek bağırsağına yerleşerek olası hastalık yapabilecek bakteriler önlenir.  Anne sütünün sadece bağışıklık üzerine yazılsa bile uzayıp giden bilgileri mevcuttur. Hala da bu konuda bilimsel pek çok çalışma devam etmektedir. İlk 6 ay olabildiğince anne sütü ile bebekleri beslemek gerekir.

2)    Anne ve babalar sigara kullanmamalı: Sigara dumanında 4000’den fazla kimyasal bileşen vardır. Bu kimyasallardan özellikle nikotinin ve karbonmonoksitin gebelikte bebeğin içinde barındığı rahim, kan ve göbek kordonu damarlarında da daralmaya neden olur. Bebek ve anne arasındaki besin ve gaz alışverişinin azalması ile sonuçlanan bu durumda anne karnındaki bebek yetersiz beslenir ve bebekte gelişim geriliği, ileriki yaşlarda alerji, astım, orta kulak iltihabı gelişimi ve bağışıklık sistemine yönelik sorunlar oluşabilir.

3)    Probiyotik alımı, süt çocuğu beslenmesinde artırılmalıdır: Probiyotik kısaca “Belirli miktarlarda alındıklarında sağlığı olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalar” şeklinde tanımlanabilir. Çocuklarda da kullanabileceğimiz; probiyotikler başlıca yoğurtlar, peynir, kefir, turşudur. Bu fermente gıdalarda probiyotik olarak Laktobasiller, Bifidobakteriler ve diğer pek çok probiyotik özellikte mikroorganizma bulunmaktadır.

4)    Probiyotiklerin yanında prebiyotik gıdalara da beslenmede yer vermek gerekmektedir:  Söyleniliş şekli benzese de Probiyotiklerden farklı olarak prebiyotikler; kalın bağırsakta yaşayan probiyotik özellikte faydalı bakterilerinin artışını destekleyerek insan sağlığını olumlu yönde etkileyen, fermente olabilen sindirilmeyen karbonhidrat grubu besin bileşenleridir. Dört ana grupta prebiyotik vardır: İnulin, fruktooligosakkaritler (FOS), laktuloz (LOZ) ve galaktooligosakkaritler (GOS). Çocuklarımızın beslenmesinde başlıca yer verebileceğimiz prebiyotik özellikte gıdalar ise soğan, sarımsak, muz, enginar, pırasa, kuşkonmaz, baklagillerdir.

5)    Hijyen hipotezi: Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; bir çocuğun bağışıklık sistemi ile ilgili hayat seyrini değiştirebilen çevresel etkenler; geçirdiği enfeksiyonlar, aşılar, beslenme şartları, bağırsak mikrobiyotası çeşitliliğidir. Bu noktada değinilmesi gereken önemli bir konuda “hiyen hipotezi”dir. Basit anlatış ile “Köyde, tarlada toprak içinde oynayan, her düştüğünde eli dezenfektanla silinmeyen çocuklarımız daha az hastalanırken; el bebek gül bebek büyüttüğümüz ama apartman dairesi içine hapsolan, elinde sürekli tablet olan sokak oyunu pek bilmeyen çocuklarımız çok daha sık hasta...”  Hijyen hipotezine göre ekonomik ve sosyal gelişime paralel olarak gitgide doğal yaşamdan uzaklaşmak bağışıklık sistemimizin farklı yönde davranışlarına neden olmaktadır. Kalabalık aile yaşamından çekirdek aile yaşamına geçiş, tütün dumanı ve şehirlerde kirli hava maruziyetinin artması, genetiği değiştirilmiş gıdalar ve paketlenmiş gıdalarla beslenmenin ister istemez artması alerjik hastalıkların çoğalmasına zemin hazırlamaktadır. Bu süreç uzadıkça yabancı maddelere karşı bağışıklık sistemimizin vermesi gereken cevaplarda farklılaşmalar meydana gelmektedir ve vücudumuza zararı olmayan yabancı maddelere karşı da ımmunglobulin E olarak adlandırılan antikorlar üretilmeye başlar. Kalabalık şehirlerdeki “alerjik çocuk” tanılarını biraz da bu nedenle artık sık görmekteyiz.



Umre ziyaretleri için 4 yeni rota

Yunanistan'da seçimlerin galibi Miçotakis'in partisi Yeni Demokrasi oldu

Arap ülkeleri, İsrail'in Mescid-i Aksa baskınına tepki gösterdi

Yunanistan'da 4 Türk aday milletvekili seçildi

Trump'tan 'yeni İran stratejisi' açıklaması

Portekiz'deki orman yangınlarında ölü sayısı yükseldi

Irak güçleri Kerkük’e girdi

Eğitim reformu Çin’i uçurdu

Somali’de ölü sayısı 300’ü geçti

Katalonya’ya perşembeye kadar süre

‘Kare Kare İstanbul’ Sergisi Maltepe’de

Açık Hava Yaz Etkinlikleri tüm hızıyla sürüyor

Günümüz sanatı Borusan Contemporary'de irdeleniyor!

Björk: Tacize uğradım!

Şebnem Schaefer'dan 100 bin TL istiyor!

Irina Shayk eskisi gibi

Hilary Duff ile Matthew Koma yeniden birlikte

Heidi Klum dört çocuğuyla alışverişte

Enis Arıkan Münih yolcusu!

Ünlü rekabet dizi oluyor

Niloya Yepyeni Bölümleriyle 23 Nisan’da Çocuklarla Buluşuyor

Zaferin 110. Yılı Kartal’da Törenlerle Gerçekleştirildi

BİR DESTANDIR ÇANAKKALE…

ADD'den 8 Mart Açıklaması

ADD GENEL MERKEZİ SUBAYLARA SAHİP ÇIKTI

KARTAL ADD DEVRİM ŞEHİTLERİNİ UNUTMADI

RANDEVUSUZ HALK GÜNÜ YOĞUN KATILIMLA SÜRÜYOR

HALK SAĞLIĞI GÜNLERİ ÜCRETSİZ VE RANDEVUSUZ MUAYENE HİZMETİ SUNUYOR

YENİ YILDA DA ÇARE YENİDEN ATATÜRK CUMHURİYETİ’DİR!

ADD GENEL MERKEZİNDEN BASIN AÇIKLAMASI

Bilim Ve Teknoloji Fikirlerine Tam Destek

KÂĞITHANE’DE YENİ GÖKMENLER YETİŞİYOR

Artık Şirketlerde Kağıt Devri Kapanıyor

Aydos Ormanı ve Ömerli Barajını Temizlediler

VEDAT TİMUROĞLU VE YÖNETİMİ BASINLA BİR ARAYA GELDİ

Kartal Belediyesi Kadın Meclisi Üçüncü Toplantısını Gerçekleştirdi

Kartal Arama-Kurtarma Ekibinden Başkan Gökhan Yüksel’e Ziyaret

TEMİZ BEYLİKDÜZÜ İÇİN BELEDİYE GÖNÜLLÜLERLE EL ELE

UYGULAMALI MUHASEBE EĞİTİMİ PROGRAMI İLK MEZUNLARINI VERDİ

HİZMET SİTESİ SAKİNLERİ YENİ YUVALARINA KAVUŞMAK İÇİN GÜN SAYIYOR

Başkan Yüksel'den 23 Nisan Mesajı

BEYLİKDÜZÜ 23 NİSAN ÇOCUK ŞENLİĞİ BAŞLADI

Kartallı Kürek Sporcusu Fatih Ünsal, Türkiye Şampiyonu Oldu

Niloya Yepyeni Bölümleriyle 23 Nisan’da Çocuklarla Buluşuyor

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KARTAL’DA COŞKU VE GURURLA KUTLANACAK

VATANDAŞ SORDU BAŞKAN ÖZTEKİN CEVAPLADI

SUDEM VE TUZLAFİT AÇILDI

GENÇLER GİZLİ TEHLİKEYE DİKKAT!

2024 Faaliyet Raporu oy çokluğuyla kabul edildi

ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI BESLENME

Dünya Sanat Günü Kartal'da Kutlandı

SOKAK HAYVANLARI İÇİN GOPVET YOLA ÇIKTI

ÜCRETSİZ DİJİTAL PAZARLAMA EĞİTİMİ

Eğlenceli Kütüphane Miniklerin İlgi Odağı Oldu

KÂĞITHANE’DE VATANDAŞA SICAK ÇORBA İKRAMI

KÂĞITHANE’DE YEŞİL ALANLARA BAHAR DOKUNUŞU

HİZMET SİTESİ YEPYENİ BİR YAŞAM ALANINA DÖNÜŞÜYOR

Kartal Belediyesi ve İstanbul Valiliği'nden Ortak Afet Toplantısı

Milli Şehit Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, Şehadetinin 106. Yılında Mezarı Başında Anıldı

Minik KaşiflerdenDeniz Kabuklarının Sırlarına Yolculuk

VOLKAN KONAK’IN İSMİ BEYLİKDÜZÜ’NDE YAŞAYACAK

Pendik’e 6 yılda 15 milyar 500 milyonluk rekor yatırım

Masa Tenisi Turnuvası Sonuçları Belli Oldu

Kartal Belediyesi’nden Yaz Temizliği Mesaisi

Yükleniyor