Hep sosyal medyada yaşadık Müslümanlığı, Hristiyanlığı, Aleviliği, tatlıyı, acıyı hayatın bize sunduğu her şeyi ama bir türlü şu gerçeği kavrayamadık. Biz sosyal medyada yaşadığımız gibi çok namuslu, çok sevgi dolu, çok efendi, çok adam gibi adam ve ya kadın gibi kadın değiliz. Orada yaşadığımız hiçbir şey gerçek değil.

Bizler yaşadığımız hayat ve koşullar karşısında Kadın olarak hep susmak zorundayız. Hep ötelenmek, hep ikinci planda olmak zorundayız. Bizler hiçbir zaman hayattan fazlasını istemedik. Eğer hayattan fazlasını istemiş olsaydık zaten kimse bizim önümüzde duramazdı.

Bizler her zaman sessiz çığlıklarla sesimizi duyurmaya çalıştık. Bizleri duymak, görmek ve hatta sevmek için zaman ayırmayacak birçok kişi ile mecburen bir arada yaşamak zorunda kaldık. Biz kadınlar yeri geldi çok sevildik haddimizi bilip hep içimiz de yaşadık. Yeri geldi çok dövüldük, sövüldük ama haddimizi bilip karşımızdakini aşağılamadık. Ama hep aşağılandık.

Ne zaman sesimizi yükselmek istesek. Susturulduk! Ne zaman mutlu olmak istesek. Hep Mutsuz olduk! Ne zaman sevmek istesek. Hep Aşağılandık!

Bizler Kadın olarak hem Anne olduk, hem Evlat olduk, hem Eş olduk. Hem yeri geldi her şey olduk. Ama sadece Kadın olamadık! Kadın ne ister diye hiç sormadılar kendileri sevsin yeter, kadın sevmemiş umurlarında değil. Kadın sıkılmış dışarıya çıkmak ister ama hayır o çıkamaz. Bizler sosyal medyada gördüğümüz Kadınlara ve Erkeklere âşık olduk.

Bunun için hiç çaba harcamadık sadece sevdik. Bu bize cazip geldi çünkü sadece klavyede yaşadık biz aşkı ve onunla mutlu olup onunla gülmeyi kendimize layık gördük. Ama evde ki Kadına ve çocuğa bu değeri vermedik.

İster ev kadını olsun, ister iş kadını olsun fark etmez kadın kadındır ve ne istediğini çok iyi bilir. Bir kadın ne ister bir kadın öncelikle kadın olduğunu hissetmek ister, daha sonra eş olduğunu ve gerçekten değer verildiğini bilmek ister. Son zamanlarda yaşanan olaylara baktığımız zaman artık kadının erkeklerde ki değerinin ne kadar olduğunu görmediğimiz gün yok gibi.

 Kadın sevilmediğini anladığı yerde durmak istemez ve gitmek için atağa geçtiği zaman eğer ekonomik özgürlüğü yok ise gördüğü şiddet karşısında susmak ve kabullenmek zorunda kalır. Bu kadın için sonuç hep aynıdır ve aynı kalmaya mahkûmdur.

Yani Kadın olmak zordur ve her Erkek bunu anlamaz ya da anlamak istemez.